Veysel Tepegöz
4 min readMay 2, 2024

İletişimin İç Döngüsü

“Kavram ve Mana”

Toplumsal yaşamda var olabilmenin en temel özelliği iletişimdir. İletişimin literatürdeki tanımı; "kişiler arasında, duygu, düşünce, bilgi, haber alışverişi, duygu, düşünce, bilgi ve haberlerin, akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılması.

https://busratimel.com.tr/dogru-iletisim-nasil-kurulur/

Öznel olarak başlayan bu ihtiyacın merkezinde temel öğretilerimiz yer almaktadır. Yani iletişim önce dışarıdan gelen uyaranlara verdiğimiz tepkileri şekillendiren anlama yetimiz de denebilir. Yeti dediğimiz durum net olarak şu soruyu sormamızı sağlar; "yeterli miyiz?"

İki insan bir araya geldiğinde iletişim görme ile başlar. Gördüğümüz şeye anlam yükleme arayışına giren beynimiz gördüğümüz şey hakkında yorum yapmaya başlar ve temel öğretilerimizden beslenerek önyargılarımızı şekillendirir. Daha sonra bazı duyguları oluşturarak reaksiyona hazır hale gelir. Bir örnek ile durumu şöyle anlatabiliriz. Hiç tanımadığınız bir kişi ile yabancısı olduğunuz bir coğrafyada karşılaştınız. Bu durumda ilk selamı vermeden önce aklınızda şu sorular belirir; "Buralı mı, selam versem ne tepki verir, acaba ne iş ile uğraşı vardır?" Daha sonra bu sorulara anlam yüklemeye başlarız. "Buralı olsa muhtemelen daha uzun boylu olurdu, görüntüsüne bakılırsa nazik biri, muhtemelen bir çok ortak noktamız vardır." Bu sorular tamamen temel öğretilerimiz ile oluşan, merkezinde güven/güvenlik ihtiyacı duygumuzu besleyen en temel dürtümüz olan "korku-hayatta kalma" işlevinin yerine getirilmesinden başka bir şey değildir. Buraya kadar her insan için aynı şey olumlu veya olumsuz olarak türetilen sorular ile hemen hemen yaşanır. Bundan sonrasında ise devreye yine öğretilerimiz ile oluşan iletişim kanallarımızın dürtülerimizi ortaya çıkaracak olan aksiyomları oluşmayasıyla devam eder. Eğer güvenlik duygumuz tatmin olmuş ise temkinli duruşumuz değişmeden iletişim kurmak için konuşma ihtiyacı hasıl olur ve ön belirtisi somut olarak gerçekleşen gülümseme, hafif bir baş eğerek selam verme ya da diğer yöntemler ile vücut dilimiz devreye girer. Tabi bu karşımızdaki için de aynıdır. Onun ögretileri ve onda oluşan oksiyomlar. Sonrasında ise kurulan bağ ile başlayan sözlü iletişim yolları devreye girer. Sözlü iletişimin devamı artık çok önemli olmaz çünkü güven duygusu oluşana kadar beynimiz arka planda bizi, ürettiği sorular ile sürekli yorar. Ve asla tam olarak gelişmeyen duygular ile iletişimin kendisi oluşturduğu bir yol ile seyrine devam eder.

https://www.bilgiustam.com/benlik-nedir/#google_vignette

Bu arada iki insanin karsilasmasini ve oluşan duygu ve iletişim kanallarını daha detaylıca anlatmak isterdim fakat yazımızın maksadı bu değil. Kavram ve mana arasındaki ilişkide yoğunlaşmak. İletişim tek taraflı gerçekleşmeyen bir yol olması sebebiyle ne anladığımız ne anlatmak istediğimizden her zaman daha önemli olacaktır. Çünkü bizden başka bir kişiye de ihtiyacımız vardır.

Kavram; "bir nesnenin, bir duygunun ya da düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, anlamı, anlam yükü" olarak tanımlanmış. Bu tanım bize net olarak, temel ögretilerimizin iletişim kanallarimiza nasıl etki ettiğini net olarak anlatıyor. Kavramlarımız ve temel öğretilerimiz birbiri ardına sarmal olarak hareket eden ve sürekli olarak kendi kendini bseleyerek büyüyen bir olgu aslında. Büyüyen diyorum çünkü iletişim eğer kavramların oluşturduğu tabuya dönerse yıkılması ya da değişmesi yıllar alabilecek toplumsal erozyonlara sebebiyet verebilir.

Mana ise,"demek istemek, kastetmek" yani bir sezgiye varmak. Any (inâyet) kökünden mimli masdar veya ism-i mef’ûl (ma’nî-ma’nâ) olup “denilmek istenen, kastedilen şey” mânasına gelir. Buna göre mâna lafızların tasvir ettiği, yöneldiği veya lafızlarla anlatılmak istenen, onlarla anlaşılan şeydir. Daha da sade hali ise ‘anlam.’ Tanımdan da anlaşılabileceği gibi kişiye özgü bir durum. İletişimi çok iyi yapan geçmiş uzun yıllarda Araplar, yakın yıllarda ise İngilizler kurdukları sözlü iletişimde sıklıkla karşılarındaki kişilere şu soruları yöneltirler;’ bunu mu demek istedin, doğru mu anladım?’ Burada yapmak istedikleri şey kendi anlam evrenleri ile sizin söylediğinizin örtüşmesi sağlamak. Doğru bir iletişim bir veya bir çok insanın aynı anlam evreninde birleşmesi ile olur.

https://www.kevser.org/insan-ve-mana/

Bizim toplumuzun en belirgin özelliği zeki ve yetenekli oluşlarıdır. Bu ve buna benzer yönlerimizin çok gelişmesine rağmen anlam yeteneğimizin temel öğretilerimiz ile farklılaşması, iletişim kanallarımızın da farklılaşmasının, ortak bir zeminde buluşamamamızın sebebi sayılabilir.

Manalar ve kavramlar, nihayetinde iletişimi güçlendiren doğru anlamları oluşturup aksiyonlarımızı şekillendiren ana unsurlur. Doğru bir iletişim dogru bir yaşamı, doğru bir yaşam ise mutlaka mutlu anılar biriktirmeyi sağlayacaktır. Diğer insanlar ile karşılaştıkça geliştireceğimiz yeni yollar kavram ve manalarımızın da boyutunu değiştirecek empati duygumuzu arttıracaktır. Anadolu insanının en belirgin özelliği "empati" duygusudur. Bu yüzden sokakta gördüğümüz her dilenciye bir bahşiş vermek isteriz çünkü yazımın en başında verdiğim örnekte debahsettiğim gibi, ilk karşılaşma anında engelli bir dilenci sizin güven duygunuzu sorgulatmaz. Onu gördüğümüzde kurduğumuz ilk iletişim yolunda oluşan duygu, ondan daha üstün bir varlık olduğumuzdur. Bu duyguya temel öğretilerimiz de eklenince acımak duygumuz aktifleşir. Akabinde ön yargımız bize, dilencinin savunmasız ve hayatta bizim kadar şanslı olmadığı gerekçesi ile empati duygumuzu harekete geçirmek için zemini hazırlar. Ve oluşan aksiyon ise ona bahşiş vererek oradan ayrılmak olur.

Dilenci ile göz göze ya da tensel bir iletişim kurmamamıza rağmen bizi etkileyen ve duygularımızı harekete geçiren şey neydi? Kavram ve mana.

Temel öğretilerimiz bizi kurduğumuz ilişkilerin tamamında etkiler. Eylemlerimizi yönlendiren güç kavramlarımızı değiştirebilir mi? Zaman alsa da evet. Her insanın içinde bebeklikten beri oluşturduğu bir evren vardır. Bu evrenin büyüklüğü çok önemli değildir. Önemli olan bu evrene ulaşan duyguları ortaya çıkaran manayı iyi bir vasıta olarak kullanabilmektir. Ne anlatmak istediğinden çok ne anladığını önemi gerçeği ortadadır. Çünkü, " sevgi kavramını sevgi sözcüğü tam olarak asla anlatamaz."







Sevgi,saygı ve dua ile...

Antalya 02.05.2024

Kaynak:

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Self-concept

https://busratimel.com.tr/dogru-iletisim-nasil-kurulur/

https://istanbulbogazicienstitu.com/iletisim-nedir

https://tr.m.wiktionary.org/wiki/mana

https://www.etimolojiturkce.com/kelime/kavramak

https://www.bilgiustam.com/benlik-nedir/#google_vignette

https://www.kevser.org/insan-ve-mana/